Küresel iklim hedeflerine ulaşmak için kömürlü termik santrallerin devre dışı bırakılma hızının mevcut durumun 5 katı olması gerektiği belirtildi.
Merhaba Haber Merkezi
Uluslararası düşünce kuruluÅŸu Global Energy Monitor tarafından bu yıl 9’uncusu yayımlanan “YükseliÅŸ ve Çöküş 2023: Kömürlü Termik Santrallerin Küresel Takibi” raporunun hazırlanmasında Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), CREA, E3G, Reclaim Finance, Sierra Club, SFOC, Kiko Network, ACJCE, Chile Sustentable ve BangladeÅŸ Grupları yer aldı.
Rapora göre, geçen yıl enerji kriziyle “kömürün geri dönüş yaptığına” yönelik spekülasyonlar gerçekleÅŸmediÄŸi gibi kömürün “sonu görünüyor” bulguları güç kazandı.
Hali hazırda, operasyon halindeki küresel kömür santrali kapasitesinin yaklaşık yüzde 30’u (580 gigavat) için kapatılma tarihi bulunuyor. Geriye kalan kapasitenin 1400 gigavatlık kısmı ise karbon nötr hedefleri kapsamında bulunuyor.
Küresel kömür santrali kapasitesinin sadece yüzde 5’lik kısmı için herhangi bir taahhüt bulunmuyor.
Ancak kömürlü santrallerin kapatılma hızı Paris AnlaÅŸması’ndaki iklim hedeflerinin baÅŸarıya ulaÅŸması açısından yetersiz kalıyor. Paris AnlaÅŸması hedeflerine uymak için yılda ortalama 117 gigavatlık kömür santralinin kapatılması gerekiyor. Bu rakam geçen yıl kapanan 26 gigavat kapasitenin yaklaşık 5 katına denk gelirken, aynı zamanda yeni kömürlü termik santrallerinin yapımının da durdurulmasına ihtiyaç duyuluyor.
Çin, yeni kömür santrali projelerinde başı çekiyor
BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, bir “Hızlandırma Gündemi” belirleyerek, yeni kömür projeleri inÅŸa edilmemesi ve mevcut kömür santrallerinin geliÅŸmiÅŸ ülkelerde 2030, dünyanın geri kalanında ise 2040 itibarıyla kapatılması çaÄŸrılarını yineledi.
Rapora göre, OECD ülkelerinde iÅŸletmedeki kömür kapasitesinin sadece yüzde 70’i (330 gigavat) bu senaryoyla uyumlu bir yoldayken, OECD dışı ülkelerin kömür kapasitesinin yalnızca yüzde 6’sının (93 gigavat) kapatılma tarihi 2040 öncesinde bulunuyor.
Paris AnlaÅŸması’ndan beri yeni kömür projeleri üçte iki oranında azalmış olsa da 33 ülkede yaklaşık 350 gigavatlık yeni kömür projesi mevcut ve 192 gigavatlık ek kapasite inÅŸa aÅŸamasında.
Çin, yapım öncesi ve inÅŸaat aÅŸamasındaki kömür kapasitesi açısından, diÄŸer tüm ülkelerin toplamını geride bırakıyor. Çin’de geliÅŸtirme aÅŸamasındaki kömür kapasitesi geçen yıl 2021’e göre yüzde 32 artışla 366 gigavata yükselirken, dünyanın geri kalınında yüzde 22 azalışla 172 gigavata geriledi.
Çin, dünyada geliÅŸtirme aÅŸamasındaki kömür kapasitesinin yüzde 68’ini oluÅŸturuyor.
Enerji krizi, kömür santrallerinin devre dışı kalma hızını yavaşlattı
Avrupa BirliÄŸi’nde yaÅŸanan gaz krizi ve Rusya’nın Ukrayna’da baÅŸlattığı savaÅŸ, kömür santrallerinin devre dışı kalmasında yavaÅŸlamaya yol açtı ve geçen yıl AB’de sadece 2,2 gigavatlık kömürlü termik santral kapasitesi devreden çıktı. Bu rakam bir önceki yıl 14,6 gigavatla rekor kırmıştı.
DiÄŸer yandan, geçen yıl AB’nin elektrik üretiminde kömürün payı yüzde 1’lik artış gösterdi.
ABD, 2022’de 13,5 gigavatlık kömür kapasitesini devre dışı bırakarak bu alanda başı çekti.
Rusya-Ukrayna savaşının enerji krizini tırmandırdığı 2022’de, dünyada iÅŸletmedeki kömür santrali filosu yüzde 1’den az (19,5 gigavat) büyüdü. Yeni iÅŸletmeye alınan 45,5 gigavatlık santralin yüzde 59’u Çin’de kayıtlara geçti.
Raporun baÅŸ yazarı Flora Champenois, yeni kömür projeleri devreye alındıkça gelecekte azaltılması gereken emisyonların daha fazla olacağını belirterek, “Bu aÅŸamada, mevcut ve yeni kömür projelerini devreden çıkarma iklim kaosunu önlemek için yeterince hızlı gerçekleÅŸmiyor.” ifadesini kullandı.
“Türkiye, deprem sonrası yeniden inÅŸayı temiz teknolojilerle yapmalı”
Türkiye de geçen yıl dünyada yeni kömür santralinin devreye alındığı ülkelerden biri oldu ve Adana’daki 1,3 gigavatlık Emba Hunutlu santrali açıldı.
Rapora göre, Türkiye, planlanan kömürlü termik santral kapasitesi bakımından Çin ve Hindistan’ın ardından dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Proje stokundaki 11 gigavat kömür santrali kapasitesine raÄŸmen bu projelerin finansman zorluÄŸu gibi aksaklıklara baÄŸlı olarak hayata geçmesi beklenmiyor.
CAN Europe Türkiye İklim ve Enerji Politikaları Koordinatörü Özlem Katısöz, rapora iliÅŸkin deÄŸerlendirmesinde, mevcut proje stokunun büyüklüğüne raÄŸmen Türkiye’de bundan sonra yeni bir kömürlü termik santral açılmasının olası gözükmediÄŸini belirterek, “Ne bunun için gerekli dış finansman var ne de yöre insanları yaÅŸadıkları yerde termik santral istiyor. Özellikle depremin ardından, Türkiye’nin önündeki yeniden inÅŸa sürecinde, enerji verimliliÄŸi ve depolamaya odaklanarak rüzgar ve güneÅŸ enerjisine dayalı, herkes için güvenilir, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı bir enerji sistemini inÅŸa etmek yetkililerin öncelikli görevi olmalı.” ifadelerini kullandı.
Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Duygu Kutluay ise Avrupa’da savaÅŸ sonrası kömürle birlikte gazı da devreden çıkararak tamamen temiz elektrik üretimine geçmeye yönelik hedef koyan ülke sayısının arttığını dile getirerek, “Türkiye de bu tarihi yol ayrımında tercihini yenilenebilir, enerji tasarrufu ve akıllı tüketimden yana kullanarak fosil yakıtlardan kurtulmanın planlarını yapmalı. Yoksa kömür ve gaz gibi fosil yakıtlarda ısrar önümüzdeki dönemlerde de tekrarlaması beklenen fosil yakıt krizlerine karşı enerjide dışa bağımlı olan Türkiye’yi çok daha kırılgan hale getirecek.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.









