Belçika sahipsiz hayvanlar sorununu uzun vadeli uygulamalarla aştı

Belçika’da sahipsiz hayvan sorununun çözümünde barınaklar ön plana çıkarken köpeklere zorunlu çip takılması, kısırlaÅŸtırma, kontrollü çiftleÅŸtirme, polis ve barınaklar arasında yakın iÅŸbirliÄŸi gibi yöntemler de çözümün parçası olarak kullanılıyor.

Avrupa BirliÄŸi’nin (AB) merkezi konumundaki Belçika’da sokaklarda sahipsiz köpek ya da kedilere neredeyse hiç rastlanmıyor. Federal ülke olması nedeniyle uygulamalar bölgelere göre deÄŸiÅŸiklik gösterse de ortak çözümün ilk unsuru olarak çok sayıda ve büyük çapta barınaklar göze çarpıyor.

AA’da yer alan habere göre, ilk barınağın 1908’de açıldığı Belçika’da bu kuruluÅŸların yeterli sayı, kapasite ve nitelikte olmasına önem veriliyor.

Bölgesel hükümetlerin hayvan refahı bakanlıkları, her barınağın faydalanabileceği bir miktar fon ayırsa da barınaklar, esas olarak yardımseverlerin bağışlarıyla faaliyet gösteriyor.

Polis, sokakta bulunan köpeği en yakın barınağa getiriyor

Barınaklarla polis arasındaki işbirliği, sahipsiz köpek sorununun çözümünde kilit rol oynuyor. Polisler, devriyelerinde ya da vatandaşların ihbarıyla bulduğu köpekleri en yakın barınağa getiriyor.

Böylece “sahiplendirilmeye açık” kategorisine alınmadan önce zorunlu bekleme süreci baÅŸlatılıyor.

Çiple hayvanın sahibi tespit ediliyor

Belçika’da köpekler, 1998’den bu yana zorunlu olarak çipleniyor ve kimlik bilgileri merkezi veri tabanına iÅŸleniyor.

Sokakta bulunan köpekler, ya evlerinden kaçmış ya kaybolmuş ya da sahibi tarafından terk edilmiş oluyor.

Brüksel BaÅŸkent Bölgesi ile Flaman bölgelerinde 15, Fransızca konuÅŸulan Valonya’da 10 gün olarak belirlenen süre boyunca hayvanların çipleri vasıtasıyla sahipleri aranıyor.

Bulunamaması ya da sahibinin geri almak istememesi halinde köpeğin yeni sorumlusu barınak oluyor.

“KısırlaÅŸtırma yoluyla nüfusu azaltmak gerekiyor”

Brüksel’in en köklü barınaklarından Help Animals’ın sorumlusu Deborah Foyle, AA muhabirine, “Köpekler barınaÄŸa geldiklerinde eÄŸitilmeleri lazım. Onlarla ilgilenilmesi lazım. SosyalleÅŸtirilmeleri lazım. Bu, zaman alıyor ve finansman gerektiriyor. En önemlisi onları yeniden sahiplendirmek.” dedi.

Foyle, barınakların karşılaÅŸtığı en büyük sorunun kaynak bulmak olduÄŸunu vurgulayarak, “Yine de ÅŸanslıyız çünkü son 5 yılda polis departmanlarında kurulan hayvan refahı hizmetleri çok daha etkili hale geldi. Dolayısıyla barınaklar ile polis ve hayvan refahı yetkilileri arasında çok daha fazla iÅŸbirliÄŸi var.” ÅŸeklinde konuÅŸtu.

“Ancak günün sonunda bu köpeklerin bazıları barınakta uzun süre kalıyor çünkü gençken yaÅŸadıkları kötü deneyimler onları saldırganlaÅŸtırmış olabiliyor. O zaman sosyalleÅŸtirmek ve aile bulmak çok daha zor oluyor.” diyen Foyle, Belçika’da köpeklerde saldırganlık sorunuyla mücadeleye dair ÅŸunları anlattı:

“Her bölge bununla ayrı ayrı ilgileniyor. GeçmiÅŸte saldırgan köpeklerin çoÄŸunun uyutulduÄŸu bir barınak vardı ama artık hepimiz yanımıza gelen hayvanlara sahip çıkmaya çalışıyoruz. Bu yüzden polis de bu hayvanları koyacak yer bulmakta zorlanıyor. ÖrneÄŸin farklı polis departmanlarından sürekli olarak özellikle Amerikan Staffordshire ve diÄŸer büyük köpeklerle ilgili talepler alıyoruz çünkü onları nereye koyacaklarını bilmiyorlar. YetiÅŸkin köpekleri uyutmak çözüm deÄŸil. KısırlaÅŸtırma yoluyla nüfusu azaltmak gerekiyor.”

Belçika mevzuatı, köpeklerin kısırlaştırılmasını dayatmıyor. Bunun nedeni, evcil köpeklerin zaten yalnızca sahiplerinin eşliğinde dışarı çıkmaları veya çiftleşmeleri.

“Barınaklarda uyutma sayısı büyük ölçüde azaldı”

Fransızca konuÅŸulan Valon bölgesindeki Hayvanları Koruma BirliÄŸinin yetkilisi Sarah Bodart da “BildiÄŸimiz kadarıyla ÅŸu anda sokakta bulunan köpekler uyutulmuyor. Çok sayıda hayvanın kabul edildiÄŸi daha büyük barınaklar genellikle etik bir tüzüğü takip ediyor ve artık uyutmaya izin verilmiyor. Barınaklarda uyutma sayısı son yıllarda büyük ölçüde azaldı.” dedi.

Bodart, sahipsiz ve saldırgan köpek sorunuyla mücadele için en etkili yöntemleri şöyle sıraladı:

“Kimliklendirme ve kısırlaÅŸtırma, çiftleÅŸtirmelerin düzenlenmesi ve sınırlanması, barınaklara maddi destek saÄŸlanması, barınaklardan sahiplenmenin teÅŸvik edilmesi, sahiplenecek kiÅŸilerin belli kriterlere göre seçilmesi ve köpeklerin sahipleri tarafından sokaÄŸa terk edilme ihtimallerinin ortadan kaldırılması.”

Dünyaca ünlü Belçikalı aktör Jean-Claude Van Damme’ın fahri elçiliÄŸini üstlendiÄŸi, ülkenin en etkili hayvan hakları örgütü kabul edilen GAIA’nın Direktörü Ann De Geef’in verdiÄŸi bilgiye göre uyutma, baÅŸkent Brüksel bölgesinde yalnızca tıbbi nedenlerle mümkün.

Valon ve Flaman bölgelerinde ise yasak olmasa da teamül, “Barınakta yer kalmadı diye” deÄŸil ancak bir hastalığın varlığında hayvanın uyutulması yönünde.

Belediye başkanlarının yetkisi dahilinde

Brüksel Başkent Hükümeti Çevre Bakanlığı kaynakları, yaptıkları açıklamada, sahipsiz ve saldırgan köpekler konusunun belediye başkanlarının yetki alanına girdiğini belirtti.

Açıklamada “Belediye baÅŸkanları, kamu düzenini korumak için gerekli tüm önlemleri almakla sorumlu olduÄŸu için idari polislere talimat verebilir ve bu emirler aracılığıyla saldırgan bir köpeÄŸin uyutulması talep edilebilir.” ifadesi kullanıldı.