Dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlası 2050’ye kadar kuraklıktan etkilenebilir

Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engeller arasında sayılan kuraklığın, 2050’ye kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyebileceÄŸi öngörülüyor.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, kuraklık sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engeller arasında sayılırken kuraklıkların 2050 yılına kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyebileceği tahmin ediliyor.

ÇölleÅŸme tehdidinin yol açtığı sorunlar ve buna karşı yürütülen mücadeleye dikkati çekmek için 1994’ten bu yana her 17 Haziran, BM kararıyla “Dünya ÇölleÅŸme ve Kuraklıkla Mücadele Günü” olarak kutlanıyor.

Konuya ilişkin akademik veri, bilimsel araştırma ve sivil toplum örgütlerinin raporlarından derlenen bilgilere göre, dünyada küresel ısınma ve su kaynaklarının yok olmasının da etkisiyle kuraklık artışı yaşandı.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) verileri, kuraklık sürelerinde de uzama kaydedildiğini ortaya koydu.

WMO’nun 2021 raporuna göre, geçen yıl 2,3 milyar kiÅŸi kuraklıkla boÄŸuÅŸurken, kuraklık süreleri 2000’den 2021’e kadar geçen süre zarfında önceki 20 yıla göre yüzde 29 uzadı.

Sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engeller arasında sayılan kuraklıkların, 2050’ye kadar dünya nüfusunun dörtte üçünden fazlasını etkileyeceÄŸi öngörülüyor.

BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) verilerine göre, 2040’a gelindiÄŸinde her 4 çocuktan birinin, kuraklıkla mücadele edilen bölgelerde yaÅŸaması bekleniyor.

Dünyadaki her ülkenin kuraklık riski taşıdığını belirten BM Su örgütünün yanı sıra İspanya Ulusal Meteoroloji ve Hidroloji Servisi (AEMET) ise özellikle İspanya ve Portekiz’de yaÅŸanan kuraklık riskine dikkati çekiyor.

Buna göre iki ülkenin orta kesimlerinde sıcaklığın, 40 derece ortalamasını aÅŸtığı belirtilirken geçen yıl, 1931’den bu yana ölçülen “en sıcak yıl” rekorunun ülke topraklarının yüzde 97’sinde kuraklık riskini artırdığı ifade ediliyor.

Dünyada son yüzyılda yaÅŸanan kuraklıkların yüzde 44’ü Afrika’da gerçekleÅŸti

BM ÇölleÅŸmeyle Mücadele SözleÅŸmesi kapsamında açıklanan “Sayılarla Kuraklık 2022” raporuna göre, kuraklık insanların göç etmesine neden olurken kuraklığa baÄŸlı nedenlerle ölümler de gerçekleÅŸiyor.

“           1900-2019 yılları arasında kuraklığa baÄŸlı nedenlerle 11,7 milyon kiÅŸi hayatını kaybederken en fazla kuraklık Afrika’da yaÅŸandı.

Afrika kıtası son 100 yılda 300 kuraklık rekoru kırarken dünya genelindeki kuraklıkların yüzde 44’ü Afrika’da yaÅŸandı. Son yirmi yılda yaÅŸanan 134 kuraklığın 70’i de Afrika’da gerçekleÅŸti.

Avrupa son 10 yılda ise 45 kuraklık yaÅŸadı. Avrupa’da yaÅŸanan kuraklığın faturası 27 milyar doları aÅŸarken kıta topraklarının yüzde 15’i, nüfusun ise yüzde 17’si kuraklıktan etkilendi.

ABD’de ise kuraklığın sadece tarım ürünlerinde ortaya çıkardığı zarar son 100 yılda yaklaşık 250 milyar doları buldu. Kuraklık nedeniyle en fazla ölüm ise Asya’daki kuraklıklarda yaÅŸandı.

Dünya genelinde sellerden sonra en fazla insan yaÅŸamını etkileyen doÄŸal afet olan kuraklık, Hindistan’da gayrisafi yurt içi hasılayı yüzde 2 ila 5 azaltırken Avustralya’da ise 2000 yılından bu yana yaÅŸanan kuraklık tarım üretimini yüzde 18 düşürdü.

Kuraklık günümüzde tahıl üretimindeki düşüşün ve finansal kayıpların ana sebeplerinden biri olarak ön plana çıkarken kuraklık riskinin en yüksek olduğu ülkeler arasında Somali, Zimbabve, Cibuti, Moritanya ve Güney Afrika geliyor.

Kuraklıkla mücadele Orta Asya’da 4,5 milyar doları kurtarabilir

Kuraklıkla mücadelede ise ülkeler farklı yöntemler izliyor. Brezilya 1 milyon hektarlık mera alanını yeniden canlandırmayı planlarken Avustralya ise kuraklıktan etkilenen 25 bin aileye maddi destek sağladı.

İngiltere, su firmalarının kuraklık anında müdahalelerini öngören planlamalar hazırlarken Nijerya 260 bin hektarlık bozulmuş arazinin yeniden tarım üretimine kazandırılması çalışmasını yürütüyor.

Afr100 GiriÅŸimi ise 31 Afrika ülkesinin 100 milyon hektarlık bir alanın 2030’da tarım üretimine kazandırılması üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

Orta Asya’da kuraklıkla mücadelede geliÅŸtirilecek iÅŸ birliÄŸinin ise yıllık 4,5 milyar dolarlık bir kaybı önleyeceÄŸi tahmin ediliyor.

Türkiye’nin yüzde 22,5’i yüksek çölleÅŸme riski taşıyor

Çöl alanlarının genişlemesinden ziyade çöl olmayan kurak, yarı kurak ve yarı nemli arazilerin bozulması anlamına gelen çölleşmeye sebep olan ana etken ise iklim değişikliği ile insan aktiviteleri.

Sel, kıtlık, yoksulluk ve göçe sebep olan çölleÅŸmenin dolaylı etkileri ise savaÅŸlarda, erozyonda, gıda üretiminde ve biyoçeÅŸitliliÄŸin azalmasında görülüyor. Bugün dünyanın yüzde 30’unu tehdit eden çölleÅŸme, özellikle Afrika ve Asya ülkelerinin en büyük sorunları arasında yer alıyor.

Bugün dünyada 10 milyondan fazla insanın ekolojik göçmen konumuna düşmesine ve 24 milyar ton toprağın erozyonla taşınmasına sebep olan çölleÅŸme, dünya gündemine 1960’lı yıllarda girdi.

ÇölleÅŸme, Türkiye’de risk oluÅŸturan doÄŸa olayları arasında yer alıyor. Çevre, Åžehircilik ve İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Bakanı Murat Kurum’un açıklamasına göre, Türkiye’de toprakların yüzde 22,5’i yüksek çölleÅŸme riski altında bulunuyor. (AA)