Batı Trakya’daki Dostluk EÅŸitlik Barış Partisinin de (DEB) üyesi olduÄŸu ve YeÅŸiller Partisi ile Avrupa Parlamentosunda grup oluÅŸturan Avrupa Hür İttifakı (EFA), Batı Trakya Türklerinin maruz kaldığı haksızlıkları anlatan bir video yayımladı.
AA (Gümülcine)
Avrupa parlamenterlerini bilgilendirmek üzere hazırlanan ve 19 Mayıs’ta yayımlanan videoda, Lozan Barış AntlaÅŸması gereÄŸince Batı Trakya’da yaÅŸayan yaklaşık 150 bin kiÅŸilik Türk azınlığın hakları garanti altına alınmasına raÄŸmen bu hakların Yunan devleti ve milliyetçi kesimler tarafından ihlal edildiÄŸi vurgulandı.
Ayrımcı politikaların izlendiÄŸi Batı Trakya’da 1980’lerde Türklere ait birçok gayrimenkule el konulduÄŸu belirtilen videoda, ayrıca Türk derneklerinin yasaklanmasının altı çizildi.
Videoda, Türk azınlığının hakları için mücadele eden DEB Partisinin merhum kurucusu Doktor Sadık Ahmet’in Lozan AntlaÅŸmasının yıl dönümünde şüpheli bir trafik kazasındaki ölümü hatırlatıldı.
Videoda, “Günümüzde Türk azınlığın kendini Türk olarak nitelendirmesi bile yasak. Bununla beraber azınlığın Türklük bilinci yüksek. 2019 Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde DEB Partisi bölgede büyük bir zafer kazanarak Gümülcine ve İskeçe’de birinci parti oldu” ifadelerine yer verildi.
DEB Partisi 2014 ve 2019 AP seçimlerinde Rodop ve İskeçe’de birinci parti olmuÅŸtu
DEB Partisi, Yunanistan’da 26 Mayıs 2019 tarihinde yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde, ilk kez katıldığı 2014 yılındaki AP seçimlerinde olduğu gibi, Türk seçmenlerin büyük bölümünün desteğini alarak Rodop ve İskeçe illerinde birinci parti olmuştu.
Batı Trakya’da azınlık dernekleri, isimlerinde “Türk” ifadesi geçtiÄŸi gerekçesiyle kapatılmıştı
1927’de kurulan İskeçe Türk BirliÄŸi (İTB), 1928’de kurulan Gümülcine Türk Gençler BirliÄŸi (GTGB) ve 1936’de kurulan Batı Trakya Türk Öğretmenler BirliÄŸi (BTTÖB), adlarında Türk ifadesi geçtiÄŸi, Batı Trakya’daki azınlığın Lozan AntlaÅŸması’nda “Türk” deÄŸil “Müslüman” olarak tanımlandığı iddiası ile 1980’li yıllarda kapatılmıştı. Bir dönem azınlık okulları tabelalarında ve karnelerinde bulunan “Türk” ifadesi Yunanistan tarafından görmezden gelinirken bu tarihten sonra Türk ismi taşıyan derneklere resmi statüde faaliyet izni verilmemiÅŸti.










