Rotterdam: “Fenix” Göç Müzesi açıldı

Göç, insanlık tarihi boyunca hep var oldu. Rotterdam limanındaki iskelede de sayısız veda yaşandı. İşte tam da bu noktada, yeni açılan bir müze göçün hikâyelerini anlatıyor.

Merhaba (Rotterdam)

Hollanda, yeni bir kültür mekânına daha kavuştu: Geçtiğimiz günlerde Rotterdam’da, dünyanın ilk göç temalı sanat müzesi “Fenix” kapılarını açtı. Olağanüstü bir yapının içinde yer alan bu müze, aynı zamanda liman kenti Rotterdam’ın sembollerinden biri haline geldi.

Müzenin dikkat çekici bölümlerinden biri olan “Bavul Labirenti”nde iki binden fazla bavul sergileniyor. En eskisi 19. yüzyıla, en yenisi ise günümüze ait. Her bavul, bir hikâyeyi, bir yolculuğu, bir umudu temsil ediyor.

Sadece tarihsel değil, insani bakış açısı

Fenix, göç olgusunu yalnızca tarihsel bir perspektifle değil, insani bir bakış açısıyla ele alıyor. Rotterdam’ın eski liman bölgesinde yer alan müze, daha önce dünya ticaretinin kalbi olan tarihi bir depo binasında kurulmuş. Çinli mimar Ma Yansong’un tasarladığı çift sarmallı “Tornado” merdiveni, binanın merkezinde yer alıyor ve ziyaretçileri panaromik bir terasa ulaştırıyor.

Müze, gün ışığı alan ferah alanlarında dünyanın dört bir yanından ve farklı dönemlerden gelen objelere ev sahipliği yapıyor. Göçün evrenselliğini ve zamansızlığını vurgulayan müze yetkilileri, her göç hikâyesinin aslında insanlık tarihinin bir parçası olduğunu söylüyor.

İki ana sergiden ilki olan “Tüm Yönler”, göç temasını “Yurt”, “Kimlik” ve “Sınırlar” gibi alt başlıklarda işliyor. Örneğin “Sınırlar” bölümünde, İspanya’daki Faslı göçmenler göç yasalarını bir video yerleştirmede okurken görülüyor. Yine bu bölümde, dünya genelinde göçmenlerin kullandığı kareli plastik çantalardan yapılmış bir dünya haritası yer alıyor. Berlin Duvarı’ndan bir parça da bu sergide görülebiliyor.

Göçmen teknesindeki ünlü siyasetçiler

“Kaçış” temasında ise Lampedusa’dan gelen bir göçmen teknesi ile ünlü siyasetçilerin bir teknede sığınmacı olarak resmedildiği bir tablo dikkat çekiyor.

Hindistanlı sanatçı Shilpa Gupta’nın duvara çarpan bir kapıyla oluşturduğu yerleştirme, sınırların insanlar üzerindeki etkisini sembolize ediyor. “Mutluluk” bölümünde ise şu söz yer alıyor: “Hepimiz mutluluğu arzularız. Ancak hepimizin eşit fırsatları yok.”

Rönesans hümanisti Erasmus ve Rembrandt’ın “Mısır’dan Kaçış” adlı tablosu da sergide yer alıyor. Köleliği simgeleyen ayak zincirleri ve çağdaş sanat eserleriyle göçün çeşitli boyutları gözler önüne seriliyor.

Fenix Müzesi, yaklaşık on yıl önce kurulan ve Rotterdam’daki kültür projelerine destek veren “Droom en Daad” Vakfı tarafından finanse ediliyor. Müze, önceden kırmızı ışık bölgesi ve Chinatown olan Katendrecht mahallesinin yeniden canlandırılması projesinin bir parçası. Müzenin giriş katında yer alan kapalı şehir meydanı, tüm halka açık ve ücretsiz. Burada dans kurslarından dil derslerine, büyük etkinliklere kadar her türlü faaliyet yapılabiliyor.

Müzenin ikinci büyük sergisi, 1905’ten günümüze 55 ülkeden çekilmiş güçlü göç fotoğraflarına yer veriyor. Fotoğraflar açıklamasız olarak sergileniyor, duyguların ve hikâyelerin doğrudan izleyiciye geçmesi amaçlanıyor: Buharlı gemiden el sallayanlar, öpüşenler, gözyaşları, yıkılmış evler, havaalanlarında bekleyişler, mülteci kampları ve sınır kontrolleriyle dolu kareler… Hepsi umut, hüzün, özlem ve direnci birlikte yansıtıyor.