Sahte dil belgesiyle mücadeleye destek

Karaahmetoğlu, sahte sertifika operasyonunu takdir etti: “Toplumsal barışa zarar veren girişimlere taviz verilmemeli.”

Stuttgart ve Heilbronn Başsavcılıkları ile Federal Polis Teşkilatı tarafından yürütülen sahte dil sertifikası operasyonuna ilişkin açıklama yapan SPD’li Federal Meclis Milletvekili Macit Karaahmetoğlu, söz konusu başarılı operasyon ve titiz soruşturma nedeniyle kurumları tebrik ederek teşekkür etti.

Karaahmetoğlu, medyaya yansıyan bilgiler doğrultusunda organize şekilde yürütülen bir sahtecilikle, göçmenlerin Alman vatandaşlığı veya oturum izni alabilmeleri için gerekli olan dil yeterlilik belgelerinin usulsüz yollarla temin edildiğini belirtti.

“Bir emek meselesi olan dil öğrenme yükümlülüğünün, maddi çıkar karşılığında atlanmaya çalışılması kabul edilemez” diyen Karaahmetoğlu, hukuk devletinin eşit imkanlar sunduğunu ve bu imkanların asla suistimal edilmemesi gerektiğini vurguladı.

“Hukukun üstünlüğü suistimale karşı tavizsiz olmalı”

Karaahmetoğlu açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Bu tür yasa dışı faaliyetlerle mücadele, hukukun üstünlüğünün ve kamu düzeninin teminatıdır. Hukuk devleti, bu tür yasa dışı oluşumlara asla taviz vermemelidir.”

Bu olayın göç ve entegrasyon politikalarının önemini bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Karaahmetoğlu, uyum süreçlerinin sağlıklı işlemesi için destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Toplumsal barışa zarar veriyor”

Göçmenlere yönelik önyargıların ve negatif algıların arttığı bir dönemde, sahtecilik gibi eylemlerin milyonlarca dürüst göçmen kökenli bireyi de zan altında bıraktığını ifade eden Karaahmetoğlu, toplumsal barışın bu tür girişimlerden zarar gördüğünü söyledi:

“Alman toplumuyla uyum içinde yaşamak ancak kurallara saygı ve şeffaflık ile mümkündür. Bu sahtekarlıklar, dürüstçe çalışan, dil öğrenen ve topluma entegre olmaya çabalayan geniş kesimlerin emeklerine de saygısızlıktır.”

Karaahmetoğlu, göçmenlerin topluma kazandırılması yönünde daha güçlü ve kapsayıcı adımlar atılması gerektiğini vurgularken, bu süreci istismar edenlere ise en sert yaptırımların uygulanmasının önemine dikkat çekti.