Welt gazetesinin 25 büyük kentten elde ettiği verilere dayanarak hazırladığı habere göre Alman vatandaşlığı başvuruları iki yılda yüzde 50 arttı.
Almanya’da iktidardaki Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan üçlü koalisyon hükümetinin hazırladığı ve Haziran ayında yürürlüğe giren vatandaşlık yasası reformu, Alman vatandaşlığına başvurularda artışa neden oldu.
Welt am Sonntag gazetesinin 25 kentteki vatandaşlık başvurularına dair verileri toplayarak hazırladığı habere göre, iki yılda yapılan başvurular yüzde 50 arttı. Bu durum, ilginin yoğun olduğu belediyelerde başvuranların Alman vatandaşlığına geçmek için bir yıla yakın beklemesi anlamına geliyor.
İlgili habere göre 2022’de Alman vatandaşlığına geçiş için 81 bin 7 başvuruda bulunuldu. 2024 yılında ise henüz ilk on ayda bu sayı 122 bin 882 oldu.
Berlin Eyaleti Göç Dairesi, vatandaşlığa geçişi kolaylaştıran reformun yürürlüğe girmesinden itibaren son aylarda başvuruların farkedilir biçimde arttığını duyurdu. Daire, son haftalarda her gün ortalama 104 yeni başvuru yapıldığını, bunun da sorumlu kurumlar için üstesinden gelinmesi zorlu bir hal aldığını bildirdi.
20 kentte 217 bin başvuru işlemi bekliyor
Welt am Sonntag’ın haberinde, Alman vatandaşı olmak üzere yapılan başvuruların sadece 20 kentte 217 bini aştığı, sorumlu dairelerin bunları işleme koymaya yetişemekte zorlandığı aktarılıyor. Başvuran yabancıların Alman kimliği almak için kimi bölgelerde yaklaşık bir yıl beklemek zorunda kaldığı da yine söz konusu haberde yer alıyor.
Birçok kentte vatandaş olmak için yapılan başvurudan itibaren işlemlerin 18 ay sürdüğü, kimi bölgelerde ise bunun daha da uzun zaman aldığı kaydediliyor.
Frankfurt’ta sekiz ay başvuru yapmak üzere randevu beklendiği, 14 ay da işlemlerin başlaması için zaman gerektiği aktarılırken, Bremen’de bu sürenin en az 21 ay olduğu kaydediliyor. En uzun bekleme süresinin ise Leipzig’de olduğu, burada basvurunun yapılması için bekleme süresinin 50 aya kadar uzayabildiği belirtiliyor.
Uzun bekleme süreleri sorunlu
Uzun bekleme süreleri ise hukuki açıdan sorunlu. Dresden Yabancılar Dairesi, İdare Mahkemesi Yönetmeliği’ne göre vatandaşın başvuru talebine en geç üç ay zarfında cevap verilmesi gerekmekte. Bu sürede eksik belge varsa onun tamamlanması, belirsiz bir durum söz konusuysa da onun netleştirilmesi için bildirim yapılması ve vatandaşlık şartlarının yerine gelmediğine kanaat getiriliyorsa bunun iletilip dosyanın kapanması gerektiği belirtiliyor.
Sürecin böyle işlememesi halinde vatandaşlık başvurusunda bulunan kişiler, yönetmeliğe göre konuyu mahkemelere taşıyıp hakkını arayabilir. Alman hükümetine danışmanlık yapan uzmanlardan oluşan, Almanya Uyum ve Göç Bilirkişi Konseyi Başkanı Prof. Dr. Hans Vorländer, vatandaşlık işlemlerinden sorumlu bazı yerel dairelerin, gecikmelerden doğması muhtemel hukuki ve maddi yükü hesaba katarak baştan vatandaşlık başvuruları almayı geciktirdiklerini, böylece sürecin mahkemeye intikal etmesini engellemeyi denediklerine işaret ederek eleştiriyor.
Uzman Vorländer, vatandaşlık reformunda gecikmelere yol açacak başka maddeler bulunğunu da hatırlatıyor ve “hür demokratik Anayasa’ya inanç” tanımının kapsamının genişletildiğini, vatandaşlığa başvuran bir kişinin buna inancının kontrol edilmesi ve değerlendirilmesi süreçlerinin de olduğunu hatırlatıyor. Vorländer, buradaki kimi kavramların oldukça sorunlu olabileceğine işaret edip, buna dayandırılarak vatandaşlığı reddedilenlerin de dava açabileceğinden, gecikmeler dışında bu tür konuların da vatandaşlık bağlamında hukuki sorunları beraberinde getireceğini ifade ediyor.
Almanya’da, Hamas-İsrail savaşının başlamasından bu yana bazı göçmen kökenlilerin İsrail karşıtı Yahudi düşmanı talepleri dile getirmesi ve bu yönlü gösterilere katılması nedeniyle vatandaşlığa geçişte talep edilen hür demokratik anayasa bağlılığın kapsamı genişletilmişti.