Güncel bilgiler ışığında ve kanıta dayalı implant tedavisi
Dental implant, eksik dişlerin fonksiyon ve estetiğini yeniden kazandırmak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve genellikle titanyumdan yapılan yapay diş köküdür. Geleneksel kaplama, köprü ve damak protezlerine göre çok daha güvenli, fonksiyonel ve estetik bir tedavi yöntemidir. Günümüzde diş implantları, doğal dişlere en iyi alternatif olarak kabul edilmektedir.
İmplantların Yerleştirilmesi ve Uygunluk Şartları
İmplant vidaları belirli kalınlık ve genişlikte yapılardır. Bu nedenle, implant konulması öngörülen bölgede çene kemiğinin, bu implant vidasını kabul edecek yükseklik ve genişliğe sahip olması gerekmektedir. Mevcut kemiğin kalitesi de implant başarısını etkileyen faktörlerden biridir. Ayrıca, tedaviden önce ve implant ağızda kaldığı sürece diş etlerinin tamamen sağlıklı olması gerekmektedir. Hastanın genel sağlık durumu iyi olduğu sürece, implant uygulamasını engelleyecek bir üst yaş limiti yoktur, ancak kemik gelişimi tamamlanmamış çok genç hastalara uygulanması tercih edilmemektedir.
Kanıta Dayalı Anestezi ve Operasyon Süreci
Uygun anestezi yöntemlerinin uygulanması durumunda implant yerleştirilirken herhangi bir acı hissedilmez. Operasyon sırasında hastanın tercihine göre genel (narkoz) ya da lokal anestezi kullanılabilir. Genellikle implantın yerleştirildiği akşam veya sonrasında duyulabilecek ağrı, basit ağrı kesiciler ile giderilebilir. Birçok hasta, bu ağrının normal diş çekiminden sonra duyulan ağrıdan farklı olmadığını belirtmektedir. Tedavinin sorunsuz tamamlandığı vakalarda, implantların varlığını bile hissetmeyecek kadar rahat olursunuz.
İyileşme Süreci ve Osseointegrasyon
İmplantların kemikle tam birleşmesini (osseointegrasyon) sağlamak için iyileşme dönemi olan ilk 3-6 ay boyunca implant üzerine gelen yüklerin en aza indirilmesi gerekir. Bu dönemde doktorunuz size uygun bir geçici protez yaparak fonksiyonunuzu iade edecektir. Kanıta dayalı çalışmalara göre, osseointegrasyon süreci hastadan hastaya değişmekle birlikte genellikle 3-6 ay arasında tamamlanmaktadır.
Tedavi Süresi ve Başarı Oranı
İmplant tedavisinin süresi, durumunuza, ihtiyaçlarınıza ve yapılacak işlemlere bağlıdır. Bir tek ameliyat yarım saat ile birkaç saat arasında sürebilir. Bütün bir tedavi bir ameliyatla da bitebilir, bir dizi ameliyat ve randevu da gerektirebilir. İyileşmenin tam olması aylar alabilir. Diş ve kemik yapınıza göre belirlenen operasyon şekline göre toplam süre değişir. Genelde birinci operasyondan sonraki 2-3 ayda, kemik yapısına bağlı olarak, üst yapı yani protez/kaplama/köprü yapılarak işlem tamamlanır.
Temizlik ve Bakımın Önemi
İmplantların temizliği çok önemlidir. İmplantların ağız içindeki yabancı cisimler olduğu düşünülürse, temizliklerinin en az kendi dişleriniz kadar, hatta daha da önemli olduğunu takdir edersiniz. İmplantların temizliği belli bir öğrenme süreci gerektirse de zor değildir. Ancak bu iş için yeterli zamanı ayırmanız gerekmektedir. Kanıta dayalı çalışmalar, düzenli ağız bakımının implantların uzun ömürlü olmasında en önemli faktör olduğunu göstermektedir.
Riskler ve Sigara Kullanımı
İmplant tedavisinde ağız içi veya diğer cerrahi işlemlerde karşılaşılabilecek risklerin ötesinde bir risk söz konusu değildir. Bunlar erken dönemde enfeksiyon ve alerji, protezlerin tamamlanmasından sonraki geç dönemde ise yetersiz ağız temizliğine bağlı iltihaplanmalar şeklinde ortaya çıkabilir. Özellikle erken dönem sırasında sigara kullanmak enfeksiyon riskini artırmaktadır. Sigaranın zararlarını bilmeyenimiz yoktur. Kalp damar hastalıklarından akciğer kanserine kadar birçok hastalığa neden olan sigara, implant ameliyatı sonrasındaki yara iyileşmesini de olumsuz yönde etkiler.
Cerrahi müdahale sonrasında en az 24 saat sigara tüketilmemesi, hatta 5-14 gün arasında tamamen bırakılması önerilmektedir. Bazı araştırmalar, cerrahi müdahalenin bir hafta öncesinden sigara kullanımının bırakılıp 2 ay devam edilmesi gerektiğini belirtmektedirler. Sigaranın içindeki nikotin ve karbon monoksit gibi maddeler, vücut için toksik etkiye sahip olup, implant çevresindeki dokuları olumsuz etkileyerek kemik kayıplarına neden olabilir.
Değerli okurlarımıza ve bu köşe yazısının bana ayrılmasından dolayı özellikle Sayın Hüseyin Şenol’a ve Merhaba Gazetesi’nde emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Diş Hekimi Mustafa Kangal
