Göçmenlerin son durağı: Bosna Hersek’teki kimsesizler mezarlığı

Batı Avrupa’ya gitme hayaliyle yolan çıkan, Sırbistan ve Bosna Hersek arasındaki Drina Nehri’ni geçmeye çalışırken boğulan birçok  göçmenin yolculuğu, Bosna Hersek’teki kimsesizler mezarlığında son buldu.

Bosna Hersek ve Sırbistan arasında yer alan Drina Nehri,  göçmenlerin Batı Avrupa’ya ulaşmak için geçtikleri noktalardan biri.

AA^’da yer alan habere göre, nehri geçmeye çalışırken boğulan  göçmenler, burada yaşayan insan hakları aktivistlerince isimleri ve nereden geldikleri bilinmediği için kimsesizler mezarlığına defnediliyor.

Bosna Hersek’te Bijelina, Bratunac ve Zvornik’teki mezarlıklara gömülen  göçmenler için Bijelina’daki mezar taşlarında “Buraya gömülen göçmenler onuruna bu anma noktası oluşturuldu. Sizi ve hayallerinizi asla unutmayacağız.” ifadesi yer alıyor.

“Drina’da boğulan ve daha sonra gömülen birkaç düzine insan olduğunu keşfettim”

Tuzla’dan Nihad Suljic ve Bijelina’dan Vidak Simic, bölgedeki  göçmenler için yardım etkinlikleri düzenliyor.

Suljic, 7 yıldır bölgede çalışmalar gerçekleştirdiğini belirterek, herhangi bir organizasyon için görev almadığını ve gönüllü hareket ettiğini söyledi.

İlk kez Tuzla’daki otogarda  göçmenlerle karşılaştığını aktaran Suljic, “Onlara yiyecek alma ihtiyacı hissettim. Her gün işim bittikten sonra otogarın önünden geçtim ve onlara ekmek, su, meyve aldım, Saraybosna’ya gidenlere de kamplara gitmeleri için bilgi verdim.” ifadesini kullandı.

Yakınının sınır bölgesinde kaybolduğunu belirten bir Afgan’ın 2 yıl önce kendisiyle irtibata geçtiğini anlatan Suljic, şöyle konuştu:

“Bana yakınının fotoğrafını ve bilgilerini gönderdi. Zvornik’e gittim ve bazı iyi insanlar, medya ve sivil toplum kuruluşları sayesinde o cesedi bulabildik. Cenazesi, idari işlemlerin tamamlanmasının ardından Afganistan’a iade edildi. O cesedi bulmaya yardım etmeye çalıştığımda, bunun münferit bir vaka olmadığını gördüm. Sırbistan’dan Bosna Hersek’e geçmeye çalışırken Drina’da boğulan ve daha sonra gömülen birkaç düzine insan olduğunu keşfettim.”

Suljic, hayatını kaybedenlere hayattayken yardım edemese de en azından bir mezar yeriyle onurlandırılmalarına yardımcı olduğunu belirterek, kaç kişinin nehri geçmeye çalışırken boğulduğunun bilinmediğini aktardı.

“Her bedenin evine giden yolu bulması gerektiğine inanıyorum”

Bijelina’da 40 yıldan fazladır doktorluk yapan Vidak Simic ise yaşamını yitiren  göçmenlerin otopsilerini yapıyor ve DNA örnekleri alarak kimliklerini tespit etmeye çalışıyor.

Simic, ilk bulunan cesetlerin 2015 yılında görev yaptığı patoloji bölümüne getirildiğini kaydederek, şunları söyledi:

“İlk zamanlarda yılda bir ya da iki ceset geliyordu ancak 2019’dan sonra keskin artış oldu, 8 ya da 10 kişi vardı, çoğu Drina Nehri’nin yatağında bulundu. İyi bir Hristiyan ve iyi bir doktor olmaya çalışıyorum, bu benim yardım etmemi gerektiriyor. Her bedenin evine giden yolu bulması gerektiğine inanıyorum. Tüm bu göçmenlerin kemik örneklerini korudum, yaklaşık 40 kişi. Bazılarının DNA analizi yapıldı, kimlikleri tespit edildi ve ülkelerine gönderdik bazılarının kimliklerini henüz tespit edemedik.”

Drina Nehri’nden çıkarılan 40 cesede otopsi yaptığını ve yaşlarının 20 ila 30 olduğunu dile getiren Simic, DNA örneklerini kalıcı olarak saklamaya karar verdiğini anlattı.