Arnavutların mücadelesi sonuç vermiÅŸti: Ohri Çerçeve AnlaÅŸması’nın 21. yılı

AnlaÅŸma, 2001’de Kuzey Makedonya’da meydana gelen çatışmalara resmen son verirken etnik Arnavutların ülkedeki haklarının artırılması için zemin hazırlamıştı.

AA (Üsküp)

Eski Yugoslavya’dan 1991’de savaÅŸmadan ayrılarak bağımsızlığını ilan eden Kuzey Makedonya’da, 2001’de meydana gelen iç karışıklıkları sonlandıran Ohri Çerçeve AnlaÅŸması’nın (OÇA) imzalanmasının üzerinden 21 yıl geçti.

O dönemki adıyla Makedonya’da, Yugoslavya’dan elde edilen bağımsızlığın ardından kabul edilen ilk anayasa, baÅŸta Arnavutlar olmak üzere ülkedeki diÄŸer azınlık grupların haklarına bazı kısıtlamalar getirmiÅŸti.

Ana dillerinde yüksek eÄŸitim hakkı talep eden Arnavutlar, 1994’te üniversitelerini kurmuÅŸtu. Bu hareket, dönemin hükümetince desteklenmemiÅŸ ve yapılan üniversite binası polis tarafından yıkılmıştı. Çıkan arbedede bir kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸ, çok sayıda kiÅŸi yaralanmıştı.

Arnavut bayrağının kullanılması için de direten Arnavutlar, yoÄŸun olarak yaÅŸadıkları Gostivar ve Kalkandelen’deki belediye binalarına 1997’de kendi bayraklarını asmış ancak hükümet yetkilileri bu hareketi yasa dışı ilan ederek bayrakları indirtmiÅŸti. Polisin müdahalesi yeni gözaltılara ve ölümlere neden olmuÅŸtu.

Ohri Çerçeve Anlaşması

Ülkedeki en büyük siyasi partiler, 13 AÄŸustos 2001’de Avrupa BirliÄŸi (AB) ve ABD’den özel temsilcilerin bulunduÄŸu taraflarla, iç karışıklıkları sona erdiren Ohri Çerçeve AnlaÅŸması’na imza attı.

Ülkenin güneybatısındaki Ohri ÅŸehrinde yaklaşık 2 ay süren anlaÅŸmaya dönemin CumhurbaÅŸkanı Boris Traykovski himayelerinde Makedonya Sosyal Demokrat BirliÄŸi (SDSM) Genel BaÅŸkanı Branko Crvenkovski, Arnavut Demokratik Partisi Genel BaÅŸkanı Arben Caferi, İç Makedon Devrimci Örgütü-Makedonya Ulusal Demokratik BirliÄŸi (VMRO-DPMNE) Genel BaÅŸkanı Lyupço Georgievski ve Demokratik Refah Partisi Genel BaÅŸkanı İmer İmeri, garantör olarak AB’den Francois Leotard ve ABD’den James Pardew imza atmıştı.

Anlaşma, çatışmalara resmen son verirken etnik Arnavutların ülkedeki haklarının artırılması için zemin hazırlamıştı.

Anlaşmada, Arnavutçanın resmi dil olmasının yanı sıra yerel yönetimlerin gelişimi, ayrımcılık yapılmaması, adil temsil, dil, kültür, eğitim ve semboller gibi konularda özel meclis prosedürlerinin uygulanması, eğitim, kimlik gibi konular da yer almıştı.

Ayrıca ülkenin herhangi bir ÅŸehrinde Makedoncanın yanı sıra yüzde 20’nin üzerinde konuÅŸulan bir dilin daha resmi dil olması kararı alınmıştı.

Makedoncanın yanında Arnavutçanın da resmi dil olmasını öngören ve 11 Ocak 2018’de Kuzey Makedonya Meclisinde onaylanan “Dillerin Kullanımı Yasası” ile Arnavutça ancak 15 Ocak 2019’da ülke genelinde ikinci resmi dil oldu.

AnlaÅŸmanın uygulanması kapsamında 2004’te hükümetin parçası olan Ohri Çerçeve AnlaÅŸması’nın uygulanmasından sorumlu sekretarya da kurulmuÅŸtu. Sekretarya daha sonra Siyasi Sistem ve Topluluklar Arası İliÅŸkiler Bakanlığına dönüştürülmüştü.

Ohri Çerçeve AnlaÅŸması’na giden yol

Ohri Çerçeve AnlaÅŸması’na giden yolda iç karışıklıklar, 22 Ocak 2001’de bir grup silahlı Arnavut’un ülkenin kuzeybatısındaki Kalkandelen ÅŸehrine baÄŸlı Teartse köyündeki polis karakoluna yaptığı saldırıyla baÅŸlamış, bir polis hayatını kaybetmiÅŸ, üç polis yaralanmıştı. Saldırının sorumluluÄŸunu, Ulusal KurtuluÅŸ Ordusu (UÇK) adlı grup üstlenmiÅŸti.

Çatışmalar, bahar aylarında da ülkenin diğer şehirlerinde farklı yoğunlukta devam etmişti.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliÄŸi TeÅŸkilatı (AGİT) ile NATO arabuluculuÄŸunda 5 Temmuz’da genel ateÅŸkes anlaÅŸmasına varılmıştı, sonrasında her iki taraf da birçok kez anlaÅŸmayı ihlal etmiÅŸti.

Kimilerine göre “iç savaÅŸ” olarak nitelendirilen ve 22 Ocak-12 Kasım 2001’de meydana gelen olaylarda, çatışan her iki taraftan yüzlerce kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸ, on binlerce kiÅŸi yerlerinden edilmiÅŸti.

Çatışmalar, ülkenin kuzey ve kuzeybatısındaki bölgelerin yanı sıra başkent Üsküp yakınlarında da devam etmiş, ülkenin farklı şehirlerinde şiddet olayları yaşanmıştı.

Ohri Çerçeve Anlaşması’nda Türkler

Ülkede nüfusun yaklaşık yüzde 4’ünü oluÅŸturan Türkler ise anlaÅŸmanın üzerinden yıllar geçmesine raÄŸmen “kendilerine haklarının yeterince verilmediÄŸi”ni düşünüyor.

Kendilerini her defasında ülkenin kurucu unsurları arasında sayan Kuzey Makedonya Türkleri, başta yerel yönetimler olmak üzere devlet düzeyinde de daha fazla temsil edilmek istiyor.

Türkler, “Kuzey Makedonya’nın üçüncü büyük topluluÄŸu olarak”, OÇA’nın kendilerini de kapsayacak ÅŸekilde revize edilmesi gerektiÄŸinin altını çiziyor.