Diş Sağlığı | Mustafa Kangal


Kötü Ağız Kokusu (Halitosis)


Ağız kokusu, günümüzde medeni toplumlarda dahi yaygın olarak görülmekte olup, aynı zamanda önemli bir sosyal sorun teşkil etmektedir. Bu durum, bireylerde psikolojik problemlere yol açabilir. Ağız kokusunun sebep olduğu sosyal problemler, biyolojik problemlere göre daha fazladır. Eğer ağız kokusu sosyal bir problem yaratmasaydı, belki de bir hastalık olarak görülmeyecek ve tedavisi için çaba sarf edilmeyecekti. Ağız kokusundan şikayet eden bireyler, sosyal hayatlarında kendilerine olan güvenlerini kaybedebilirler.

Ağız Kokusu Çeşitleri

1- Fizyolojik Ağız Kokusu:

Her sağlıklı birey sabah uyandığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında üreyen bakterilerin sebep olduğu ağız kokusuyla karşılaşabilir. Dil sırtını fırçalamak, çinko içeren ağız gargaraları kullanmak ve sakız çiğnemek bu kokuyu gidermeye yardımcı olabilir. Beslenme sonrasında görülen, nefesteki (ağızdaki değil) çirkin koku da fizyolojiktir. Örneğin sarımsak yiyen bir insanın kanına geçen uçucu aromatik bileşikler, nefes yoluyla dışarı atılır. Bu durum bir hastalık değildir ve tedavi gerektirmez.

2- Patolojik Ağız Kokusu (Gerçek Halitosis):

Patolojik halitosisi olan hastalar, diş hekimine ağız kokusu şikayetiyle başvurmayabilirler. Ağızlarındaki çirkin kokunun ya farkında değildirler, ya tolere etmektedirler ya da kabullenmişlerdir. Bu durumda, diş hekimi tarafından yapılacak kapsamlı bir muayene ve gerekli tedavi yöntemleri uygulanmalıdır.

3- Psikosomatik Halitosis:

Bu türde, hastaların ağız kokusu şikayeti olmasına rağmen aslında gerçek bir halitosis yoktur (Psödohalitosis). Bu hastaları patolojik halitosisten ayırmak zordur ve tedavisi için diş hekimi ile psikiyatrist işbirliği gereklidir. Çünkü bu hastaların bir kısmında koku değil, koku korkusu (Halitofobi) vardır.

Ağız Kokusunun Sebepleri

– Ağız boşluğunda yaşayan bakterilerin artıkları olan sülfürlü bileşikler kötü kokuya yol açar. Ölü veya ölmekte olan bakteriler sülfür bileşikleri açığa çıkarır.

– Bakteri tabakaları ve yiyecek artıkları dilin arka tarafında birikir. Dilin yüzeyi oldukça pürüzlü olup, bakterilerin yaşamasına elverişli bir yapıya sahiptir.

– Eğer diş yüzeyi temizlenmezse kısa sürede bakterilerin yaşamasına elverişli hale gelir.

– İleri derecede diş eti rahatsızlıkları olanlarda, kişinin kendi başına temizleyemediği ve ulaşılamayan alanlar vardır. Derin diş eti cepleri bu duruma örnektir ve kötü kokuya sebep olabilir.

– Sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlar, şeker hastalığı (diyabet, aseton kokusu), böbrek yetmezliği (balık kokusu gibi), karaciğer yetmezliği ve metabolizma bozuklukları da ağız kokusuna neden olabilir.

Tedavi Yöntemleri

Ağız Boşluğu Kaynaklı Nedenlerde:

1- Diş Problemlerinin ve Diğer Patolojik Nedenlerin Tedavisi:

   – Tam bir ağız muayenesi yaptırın. Koku testleri ile uçucu sülfür gazları ve halitosis hastalığının boyutları tespit edilebilir.

   – İleri diş eti hastalıkları ve diş çürükleri tedavi edilmelidir.

   – Ağız kokusunu önlemek için ağız enfeksiyonları tedavi edilmeli ve gömük, sorunlu dişler çekilmelidir.

2- Ağız Hijyenine Dikkat Edin:

   – Dişlerin tüm yüzeyleri ve dil sırtı temiz tutulmalıdır. Ağız enfeksiyonları tedavi edildikten sonra gargaralar ve diş macunları da yardımcı olabilir.

   – Ağız kuruluğunu önlemek için gün boyu su için.

   – Tükürük salgısını hareketlendirin. Şekersiz sakız çiğnemek bunun en kolay yoludur.

3- Beslenme Alışkanlıkları:

   – Su içeriği bol olan sebze (domates, kereviz, pırasa) ve meyveler (elma muhteşem bir ilaçtır) tüketin.

   – Dilinizin üzerinde biriken bakterileri temizlemek için dil raspası kullanın veya fırçalama sırasında dilinizi temizleyin.

   – Alkol ve sigarayı bırakın.

Kötü ağız kokusundan şikayet edenler bu konunun üzerine gitmelidir. Basit bir müdahale ile bu probleminizden tamamen kurtulmanız mümkün olabilir. Eğer ağız ve dişlerinize yapılan müdahaleden sonra hala ağız kokusundan şikayetçi iseniz, diğer sebepleri de araştırmak gerekecektir.

Bu makale ile ağız kokusu hakkında detaylı bilgi sunarak, okuyucuların bilinçlenmesine katkıda bulunmayı amaçladık. Özellikle Sayın Hüseyin Şenol’a ve Merhaba Gazetesi’nde emeği geçen herkese teşekkür ederiz.

Diş Hekimi Mustafa Kangal

www.zahnarztpraxis-kangal.de