Esslingen’de 8 Mart paneli

Esslingen AKM de HDP Milletvekilleri ve kadın aktivistlerle 8 Mart konulu panel gerçekleşti.

İsmail DOĞRUER (Esslingen)

Esslingen Alevi Kültür Merkezinde, AAKB BW Bölge Başkanı Beyhan İpek moderatörlüğünde 8 Mart Emekçi kadınlar günü ve kadın özgürlük mücadelesi konulu bir panele ev sahipliği yaptı.

Panele HDP Diyarbakır (Amed) milletvekili Nursel Aydoğan, HDP İstanbul milletvekili Avukat Züleyha Gülüm, aktivist Perihan Bacaru ve Halk müziği sanatçısı Şirin Üstün katıldı. Panelin ilk bölümünde açılış konuşmasını Alevi kadın hareketinin özet gelişim sürecini, alevi kadın hareketinin, içine doğduğu toplumsal inançsal yapının geri yanlarından kaynaklı sorunları, faşist feodal düzen ve emperyalist kapitalist toplumsal sistemin yarattığı baskının kadının gelişimi ve özgürlüğü üzerindeki engellerinin altını çizdi. Bu arada 21 Mayıs’ta Devrimci Demokrasi ve Öncü Partiza’nın düzenlediği Steinheim an den Murr’da yapılacak 18 Mayıs anmasının duyurusunu da yaptı.

Söz alan panelistler sırasıyla mücadelenin Türkiyeli kadınlarda yarattığı gelişme ve etkilerini canlı yaşamdan ve meclisteki muhafazakar, milliyetçi partilerde yol açtığı değişimlere yönelik anekdotlarla örnekler verdiler. Feodal argümanlarla iktidar olan ve hüküm süren hükümetin kadınlara düşman yasal ve fiili uygulamalarını, peyderpey dozu artan baskı ve şiddet örneklerini ortaya koydular. Kadın hareketinin bu basınca karşı dik ve kararlı duruşuna, kadın hareketlerinin toplumdaki ve bireydeki olumlu sonuçlarına değindiler.

Tüm kazanımlara karşın mevcut faşizan kapitalist yapının temellerinden yıkılmadıkça kadınların kurtuluşunun gerçekleşmesinin olası olmadığına vurgu yapan konuşmacılar bu noktaya gelene kadar kazanımlar için mücadele etmeden beklemenin de söz konusu olamayacağının altını çizdiler.

8 Mart’ın dünyada kapitalizme karşı 200 yıllık sınıf mücadelesi içinde çalışma saatlerinin azaltılması ve erkek işçilerle eşit ücret talepleri ile başladığı Amerika da egemenlerin kadınlara yönelik kanlı katliamları sonucu  Avustralya ve Avrupaya’da yaygınlaştığı Clara Zetkin, Rosa Lüxemburg gibi kadın marksist önderlerin öncülük ettiği kadın hareketinin doğduğu ve 8 Mart’ın bir mevzi olarak kabul ettirildiği günümüzdeki kadın özgürlük mücadelesinin bu tarihi geçmiş mirasın ve enternasyonal kadın hareketlerinin değişen seviye ve dozda ama kararlı mücadelelerinden beslendiğini vurguladılar.

Kadınların çeşitli ülkelerde özgün slogan ve hedeflerle gittikçe güçlenen bir lokomotif haline geldiği, sınıfsal ve ulusal mücadelenin yanı başında onlardan beslenen ve onlarda değişim yaratan bir güç kaynağı olarak inkar edilmez bir olgu haline geldiğini dile getirdiler. HDP ve CHP’de kadın kotası, HDP’de eş başkanlık, eşit temsil gibi önemli kavramlar ve pratiklere yol açtığını değişen tarihsel süreçlerde bu partilerde kadınların mücadelesinin iç hukuk yani tüzüksel kesinliklerle kadınlar lehine etki alanları yarattığını ortaya koydular.

Daha sonra soru yanıt bölümünde çeşitli sorulara yanıt veren Panelistler; kadın özgürlük mücadelesinin, dünyanın tüm bölgelerinde en gerisinden en ilerisine tüm ülkelerde kadın cinsine yönelik erk ve erkek şiddetine, kaba ve inceltilmiş yöntemlerle süren baskı ve engellemelere karşı mücadelelerin devam ettirilmesi gereğine dikkat çektiler. Susan, kaderine razı olan değil, devletten aileye egemen erkek kurumlaşmaları ve sistemi güçlendiren yapı ve ideolojik formatlara karşı, ancak kadın dili ve perspektifi ile mücadelenin boşluk bırakılmaması gereken her zeminde sürdürülmesinin, kadının başta yaşam olmak üzere haklarının kazanılmasında güvence olabileceğini belirttiler.

Kısa bir yemek molasından sonra geç saatlere kadar sunumdan söyleşi biçimine evrilen etkinlik bir başka zamanda yinelenmesi dilekleri ile sona erdi. Esslingen AKM yönetimi ve aktifleri, katılımın sınırlıda olsa oldukça verimli geçmesinden duydukları mutluluğu ve konuklarına katılımlarından dolayı teşekkür niyetine günün anısına birer hediye verdiler.