Karaahmetoğlu: Bazıları göçmen partilerinden “severek” korkmak istiyor

Yeni kurulan ve kamuoyunda “Türk Partisi” olarak anılan DAVA hakkında açıklamada bulunan Federal Milletvekili SPD’li politikacı Macit Karaahmetoğlu, konunun abartıldığı ve göçmen düşmanlığının körüklendiğini söyledi.

Merhaba Haber Merkezi

Federal Meclis üyesi ve SPD’nin Alman-Türk parlamento grubu sözcüsü Macit Karaahmetoğlu, yeni kurulan DAVA partisiyle ilişkilerde daha sakin olunmasını tavsiye ediyor. Burada büyük bir tehlikeyi çağrıştırmak yalnızca sağcı popülistlerin söylemine hizmet ediyor.

Karaahmetoğlu’nun açıklaması şöyle:

“İki gün boyunca yeni kurulan Çeşitlilik ve Uyanış için Demokratik İttifak sanki sistemi başarıyla devirmenin eşiğindeymiş gibi tartışıldı. Evet, üst düzey kadro AKP’ye yakın duruyor ve evet, uyanık olunmalı. Özellikle yurt dışından gelen etkiler yetkililerimizce kontrol edilmeli ve acil durumlarda engellenmelidir. Ancak ne Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne de AKP’nin partiyi özellikle mali açıdan doğrudan desteklediğine ya da kuruluşun amacının Avrupa Parlamentosu’nu etkilemek olduğuna inanmıyorum. Erdoğan pek çok şeyle suçlanabilir, ancak Türk toplumu için figüran olarak görülen bir parti kuracak kadar dikkatsiz olabileceği, ancak seçimlerde tamamen ilgisiz kalabileceği anlamına gelmiyor.

BILD gazetesinin öngördüğü, yarısı vatandaşlığa alınacak olan 5 milyonluk seçmen potansiyelinin pek mümkün olmadığını düşünüyorum. Mevcut partilerde kendilerinin emin ellerde olduğunu düşünen ve oradaki azınlıkların hakları için çok daha fazlasını yapabileceklerini düşünen, göçmen kökenli veya farklı bir dine mensup çok fazla insan var.

Söylem göz önüne alındığında, vatandaşlık hukuku reformunu sonradan lekelemek amacıyla bu yeni temelin CDU/CSU’ya kadar üzerinde çalışıldığı varsayılabilir. Çifte vatandaşlık sayesinde yakında Federal Meclis’te yer alabilecek Müslüman partiler hakkında yalan haberler dolaşıyor. Demokratların korkuları körüklemek için bu gibi şeyleri abartmamalarını bekliyorum. Demokrasimizin düşmanları zaten bunu yeterince yapıyor.”