İlk “Merhaba” diyeli 34 yıl oldu ve şimdi 2025’in ilk sayısıyla 35. yayın yılındayız…
İlk kez “Merhaba” dediğimiz 1991 yılından itibaren tam 34 yıl geçti. Şimdi ise 2025’in ilk sayısıyla birlikte 35. yayın yılımıza başlamış bulunuyoruz. Merhaba, Almanya’daki Türkiyelilerin tarihi arşivine katkıda bulunarak, 35. yayın yılına başlarken, okurlarına bir kez daha “Merhaba” diyor. Geride bıraktığımız yıllarda, bizlere başarı öyküleri ve büyük bir birikim bırakıldı. Merhaba, bir yılı daha uğurlamanın sevincini yaşarken, 34. yayın yılına başlamanın gururunu da taşıyor.
Güney Almanya’nın Bavyera ve Baden-Württemberg eyaletlerinde Türkçe yayın yapan en eski ve en büyük gazete olan Merhaba, 34. yayın yılına başlamak için haklı bir gurura sahip. Bavyera ve Baden-Württemberg eyaletlerinde Türkçe yayın yapan gazete olarak, derin bir geçmişe ve geniş bir okur kitlesine sahibiz.
İlk 8 yıl boyunca her ay bir kez okurlarımızla buluşarak “Merhaba” dedik. Ardından, 20 yıl boyunca her ay iki kez yayına çıkarak daha fazla okura ulaşmayı amaçladık. Son 6-7 yıldır ise her iki eyalete de farklı baskılarla çıkıyoruz. Yani, hala iki ayrı gazete prensibini sürdürüyoruz. Her bir adımda, hep daha iyiyi hedefledik ve bu mücadelemiz hiç durmadan devam ediyor.
Gözünüz kulağınız olduk
“Gözünüz kulağınız olacağız” derken, sürekli bu bilincin farkında olarak hareket ettik. Zorluklarla karşılaştığımızda, imkanlarımız sınırlı olduğunda, tekrar aylık yayına dönmekten çekinmedik. Haftalık yayın yapmayı çok arzu ediyorduk ama maalesef bu, basın sektöründeki derin krizlerden dolayı mümkün olamadı. Özellikle basılı yayıncılıktaki zorluklar her geçen yıl artıyor. Ancak bizler, her koşulda okurlarımıza en iyi şekilde ulaşmaya çalıştık ve 2025 yılına da aynı kararlılıkla girmeyi başardık.
2025’e Merhaba: Azınlık hakları mücadelesi devam ediyor
Yeni yılda da, Merhaba, azınlık ve göçmen hakları için mücadelesini sürdürmeye devam edecek. 2025’te de, başta anadilimiz olmak üzere, tüm azınlık haklarımızın verilmesi gerektiğini yineliyoruz. Türkçe’nin değeri korunmalı, anadilimizde eğitimin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Türkçe’nin itibarı her geçen yıl daha fazla korunmalı ve geliştirilmelidir. Çünkü 63 yıl süren göç hareketliliği hala büyük sancılarla devam ediyor ve bu sancıların hem geçmişte hem de bugün toplumsal hayatta derin izler bıraktığı açıkça ortada.
63. yıl etkinlikleri çerçevesinde yapılan çalışmalar, göçün büyüklüğünü ve toplumsal etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak bu sorunun ciddiyeti, sadece bir etkinlik ya da belgeselle geçiştirilemeyecek kadar büyük. Tüm kesimler için bu konuda ciddi bir sorumluluk ve duyarlılık gerekiyor. Nazi suçlarının, göçmenler üzerindeki etkilerinin farkında olunmalı ve bu konuda daha geniş, etkili ve somut adımlar atılmalıdır.
2025 yılında, Merhaba olarak yine her türlü ayrımcılığa karşı duracak, başta Türkiye’den gelen göçmenler olmak üzere, tüm azınlık haklarının savunucusu olacağız. Göçün 64. yılına girdiğimizde, 34 yıldır devam eden mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Tüm Neonazi parti ve örgütler yasaklanmalıdır
Bugün, Almanya’daki faşist ve ırkçı grupların etkinlikleri artmış durumda. Tüm ırkçı örgüt, oluşum ve partiler gibi ırkçı örgütler, toplumda nefret söylemi yaymaya devam ediyor. Almanya için Alternatif (AfD) gibi faşist partiler ise, toplumsal barışı tehdit eden radikal söylemleriyle dikkat çekiyor. Bu gibi hareketlerin toplumsal huzuru bozan etkilerine karşı mücadele etmek, hepimizin sorumluluğudur.
Querdenker, Kimlikçiler gibi pandemiyi, savaşı ve diğer gelişmeleri bir fırsat olarak gören, gerçekleri çarpıtan ve kitleleri manipüle eden gruplar, toplumda daha fazla kafa karışıklığı yaratmaktadır. Bu yüzden, faşist ve ırkçı her türlü hareketin, parti ve örgütünün yasaklanması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz. Merhaba olarak, ırkçılıkla mücadele ve halkların kardeşliğini savunma kararlılığımızı sürdüreceğiz.
Bu tavrımız, sadece Alman ırkçı ve faşistlerine karşı değil, Türkiyeli ırkçı ve faşistlerine karşı da aynı şekilde oldu. Bu vesileyle, karanlık beyinleriyle bize tavır koyup, gazetemizi karalayan bazı faşist ve yobaz konsolos, dernek, esnaf ve kişilere şunu tekrar hatırlatalım: Logomuzdaki şeritte sürekli “Her türden ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı gazete” diye boşuna yazmıyor!
Anadil mücadelemiz 2025’te de devam edecek
Bu yıl da Merhaba, anadil mücadelesini her zamankinden daha güçlü bir şekilde savunacak. 2025’te, dilimizin korunması, kültürümüzün yaşatılması ve haklarımızın verilmesi için daha fazla ses çıkaracağız. Almanca öğrenmeye odaklanan açıklamaların, halkların kardeşliğine zarar verdiği ve tüm toplumları bölmeye yönelik olduğunu bir kez daha dile getireceğiz.
Merhaba, her zaman olduğu gibi, faşizme, ırkçılığa, yabancı düşmanlığına ve her türlü ayrımcılığa karşı durarak, anadil mücadelesinde de lider olmaya devam edecektir. Her bir okurumuzun, bu mücadelenin bir parçası olmasını bekliyoruz.
Merhaba’da yenilikler: Dijitalleşme ve yayınlar
35. yayın yılına başlarken, Merhaba her geçen yıl daha fazla yenilikle karşınızda olacak. Gazetemiz ve internet sitemizin yanı sıra, düzenli yayınlarımız olan takvim, tatil gibi özel sayılar ve rehberlerle sizlere ulaşmaya devam edeceğiz.
Kağıt baskı olarak yayına devam etsek de, dijital ortamda e-Merhaba ile takipçi sayımız her geçen yıl artıyor. Artık hangi şehir ve kasabada olursanız olun, e-Merhaba’ya kolayca erişebilirsiniz. İnternet sayfamızda, güncel haberleri, yorumları ve yazıları okuyabilirsiniz. Yenilenen internet sitemiz, okurlarımız tarafından büyük beğeni topluyor ve her ay binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Facebook sayfamızda 12 bin takipçiye ulaşarak, dijital dünyadaki etkili varlığımızı her geçen gün artırıyoruz. Bu yıl da daha fazla takipçi kazandık ve bu da bize 35. yayın yılımız için en güzel hediyelerden biri oldu. 2025’in sonunda 35 yılı tamamlayıp basılı yayına veda edip, tamamen dijital bir gazete olarak devam etmeyi planlıyoruz. İnternet gazeteciliği alanında daha da büyümeyi hedefliyoruz.
Boyun eğmeyiz: Yayın politikamızdan sapmadan
Merhaba, yayın hayatına başladığı günden bu yana boyun eğmeden, cesurca yayın politikalarını savundu. 34 yıl boyunca herhangi bir baskı, yıldırma girişimi ya da tehdit karşısında yayın politikamızdan sapmadık. Hedefimiz her zaman doğruyu söylemek, halkımızın haklarını savunmak oldu.
Yıllar içinde karşılaştığımız zorluklar, “türlü türlü” kesimlerden yapılan karalamalar ve baskılar ne olursa olsun, bizler hep yolumuza devam ettik. Irkçılığa karşı durmak, halklar arasında barışı ve kardeşliği savunmak, Merhaba’nın yıllardır süren ilkesel duruşudur.
2025’te de birlikte daha güçlüyüz
Geride bıraktığımız 34 yıl boyunca, Merhaba, hep okurlarının sesini duyurdu, haklarını savundu. 35. yayın yılımızda da aynı kararlılıkla ve aynı inançla yolumuza devam edeceğiz. 2025 yılına girerken, bizler, sizlere en iyi haberleri ulaştırmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Merhaba, hep güçlü ve özgür kalacak!