Dün “Kurak Günler” adlı filmin gösterimiyle ile başlayan ve 20 Ekim’e kadar sürecek olan etkinlik çerçevesinde sırasıyla Kuru Otlar, Şirin’in Düğünü, Bilmemek, Hayat ve Almanya Türküleri adlı filmler gösterimde olacak. -VİDEO ve FOTO GALERİLİ-
Merhaba (Ulm)
Geleneksel olarak her yıl HDB Ulm tarafından düzenlenen Türk-Alman Film Günleri’nin 4.sü gerçekleştiriliyor. Etkinlik “Kurak Günler” filmi ile dün, 10 Ekim’de Xinedome Sinemasında başladı. 20 Ekim’e kadar sürecek olan etkinlik çerçevesinde sırasıyla Kuru Otlar, Şirin’in Düğünü, Bilmemek, Hayat ve Almanya Türküleri adlı filmler gösterimde olacak.








Almanya’da örgütlü olan Türkiyeli göçmen kurumlarından Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu (HDF) bünyesinde faaliyet yürüten HDB Ulm Derneği Eş Başkanı Ersin Erarslan ve çok sayıda yönetim kurulu üyesi film gösterimi öncesi misafirleri karşıladı. Film gösterimi öncesi düzenlenen koktelyde Film Günleri sorumlu ekibi üyeleri de hazır bulunarak, gelen davetlilerle ilgilendiler.
Filmi izlemek için çok sayıda sinemasever gelirken, gösterim öncesi Film Günleri Sorumlu Yönetimi üyeleri Hülya Botzenhardt, Şengül Özcan, Tevfik Tuna, Muharrem Keleş, Ersin Erarslan ve Kemal Ülker, etkinlik hakkında genel bilgilendirmede bulunurken, önerileri beklediklerini ve bizzat yönetime katılım için çağrıda bulundular.
Sinema Günleri sorumlularından Kemal Ülker tarafından, daha önce de Film Festivali hakkında şu açıklama yapılmıştı:
“2019 yılından bu yana, pandemiden kaynaklanan aralar dışında, HDB Ulm / Neu Ulm Derneği himayesinde Xinedome Ulm’da “Türk Alman Film Günleri”ni sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu film serisi, göçün, kültürlerarası yaşamın ve buna bağlı demokratik sorunların genellikle karmaşık ve duygusal yönlerini keşfetmeye davet ediyor.
Film serisinin amacı:
- Günümüzün önemli meselelerine dair anlayışın teşvik edilmesi
- Ortak geleceğimizi şekillendirme konusunda yeni bakış açıları kazandırılması
- Aşağıdaki konuların işlenmesi:
- Aile
- Göç
- Demokrasi
Amacımız, bu filmler aracılığıyla karşılıklı anlayışı ve kültürlerarası diyaloğu teşvik etmektir”