Prof. Dr. Servet Altay, kalp krizi geçiren hastalarda ilk 2 saatin kritik eşik olduğunu, bu süreçte yapılan müdahalelerin ölüm oranlarını ve ileriki dönemlerde yaşanabilecek kalp rahatsızlıklarını asgari seviyeye düşürdüğünü söyledi.
AA (Edirne)
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Servet Altay, AA muhabirine 29 Eylül Dünya Kalp Günü’nün kalp hastalıklarına karşı farkındalığın artırılması için önemli bir gün olduÄŸunu ifade etti.
Dünya genelinde olduÄŸu gibi Türkiye’de de ölümlerin en önemli sebeplerinin başında kardiyovasküler hastalıklar geldiÄŸini belirten Altay, “Toplumun yüzde 40’ından fazlası kalp kökenli hastalıklardan hayatını kaybetmekte. Bunun en can alıcı yanı bu hastalıkların önlenebilir olması. EÄŸer uygun yaklaşımla koruyucu tedaviler uygulanabilirse diÄŸer hastalıklara kıyasla kalp hastalıklarından ölümü ciddi ÅŸekilde azaltabiliyoruz.” dedi.
Altay, Türkiye’de kalp krizi ve koroner kalp hastalıklarının görülme sıklığının Avrupa ülkelerine kıyasla daha yüksek olduÄŸunu dile getirdi.
Türkiye’nin “yüksek riskli” grupta yer aldığını anlatan Altay, genetik sebepler, saÄŸlıksız yeme içme alışkanlıkları ve spordan uzak yaÅŸamın bu durumun baÅŸlıca sebeplerinden olduÄŸuna dikkati çekti.
Kalp hastalıklarının maliyeti yaklaşık 1 milyar dolar
Kalp hastalıklarının birçok olumsuz sonucu beraberinde getirdiÄŸini vurgulayan Altay, “Hastalarda iÅŸ gücü kaybına neden oluyor, saÄŸlık giderlerini artırıyor ve ölümle sonlanabiliyor. Yapılan analizler, Türkiye’de 1 milyonun üzerinde kalp hastası olduÄŸu ve ülkeye maliyetinin yıllık 1 milyar dolara yakın olduÄŸunu gösteriyor.” diye konuÅŸtu.
Altay, kalp hastalıklarıyla mücadeleye çocukluk döneminde başlanması gerektiğini, bireylerin hastalıkların farkında olarak dengeli beslenme ve spora teşvik edilmesinin kritik rol oynadığını söyledi.
Sağlıklı bir yaşam için Altay, şu önerilerde bulundu:
“Sigara tüketimini azaltmamız ve engellememiz gerekiyor. Alkol tüketimine dikkat etmeliyiz. Dünyada en çok tuz tüketen ülkelerin başında geliyoruz. Tuzu ciddi oranda azaltmamız gerekiyor. Akdeniz tipi beslenme dediÄŸimiz sebze, meyve ve deniz ürünlerinin bol tüketildiÄŸi yaÅŸam tarzına geçmeliyiz. Günde en az yarım saat yürüyüş ya da 15 dakika aktif spor yapmalıyız. Kalp hastalıklarıyla yakından ilgili olan diyabet ve hipertansiyonu da tedavi ettiÄŸimizde kalp saÄŸlığını korumuÅŸ oluyoruz.”
“Bizim için kritik eÅŸik 120 dakikadır”
Prof. Dr. Altay, kalp hastalıklarında erken tanı ve tedavinin sağlıklı bir yaşamın anahtarı olduğuna işaret etti.
Özellikle kalp krizi durumlarında hastanın hızlı şekilde sağlık tesislerine ulaştırılması gerektiğini anlatan Altay, şunları kaydetti:
“Hastalığın erken ÅŸekilde tanınması ve tedavi edilmesi lazım. Bir kiÅŸi göğüs aÄŸrısı yaÅŸayıp kalp krizi yaşıyorsa bizim için kritik eÅŸik 120 dakikadır. 120 dakika içerisinde tıkanmış damarın ilaç yöntemi ya da anjiyografi ile açılmasıyla hastalarda hem ölüm oranı azalıyor hem de ilerde kalp yetmezliÄŸiyle karşılaÅŸma riski düşüyor. Dolayısıyla hastada çarpıntı, göğüs aÄŸrısı, açıklanamayan nefes darlığı varsa hızlı bir ÅŸekilde hekime baÅŸvurmalı. Erken ÅŸekilde tanı konmalı ve tedavi edilmeli. EÄŸer erken tedavi yaparsak kalp yetmezliÄŸi gibi uzun dönemde ortaya çıkan hastalıkların çoÄŸunu önleyebiliriz.”










