Albinizmli bireylerin maruz kaldığı haksızlıklar

Albinizmli kişiler, yaşadıkları fiziksel zorlukların yanı sıra dünya genelinde toplumsal şiddet ve insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor.

AA (Cenevre)

İnsan hakları savunucuları, toplumun “beyazları” olarak nitelendirilen albinizmli bireylerin korunması, onlara karşı işlenen suçların soruşturulması ve faillerin cezasız kalma döngüsünün sona erdirilmesi için önlemler alınması yönünde çağrıda bulundu.

Birleşmiş Milletlerin (BM) albinizmli bireylerin uğradığı ayrımcılığı ve toplumsal şiddeti sonlandırmak ve bu genetik rahatsızlığa ilişkin küresel çapta farkındalık oluşturmak amacıyla 13 Haziran’ı “Dünya Albinizm Farkındalık Günü” ilan etmesi dolayısıyla haber derlendi.

Kalıtsal, nadir görülen ancak bulaşıcı olmayan bir rahatsızlık olan albinizm saçta, deride ve gözlerde “melanin” pigmentinin eksikliğinden kaynaklanıyor.

Albinizm, hastalarda güneşe ve güçlü ışığa karşı hassasiyet oluşturduğu için bu durum, albinoların cilt kanserine yakalanma riskini artırıyor. Ayrıca albinolar görme kaybı da yaşayabiliyor.

Vücuda renk veren melanin pigmentinin eksikliğini gidermek için belli bir tedavi yöntemi bulunmuyor.

Melanin eksikliği, albinizmli bireylerin gelişen cilt kanserine karşı oldukça savunmasız olmasına neden olurken bazı ülkelerde albinizmli kişilerin çoğu 30 ila 40 yaşlarında cilt kanserinden yaşamını yitiriyor.

Sağlık haklarından yararlanabilen albinizmli bireylerde cilt kanseri büyük ölçüde önlenebiliyor.

Albinizmli bireyler BM’nin gündeminde

Albinizmli bireyler, yaşadıkları fiziksel zorlukların yanı sıra dünya genelinde toplumsal şiddet ve insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor.

Bu yıl 27 Şubat-4 Nisan tarihlerinde düzenlenen BM İnsan Hakları Konseyinin 52’nci Oturumunda albinizmle ilgili çalışmalar yürüten insan hakları savunucularının karşılaştıkları zorluklar ve çalışmalar gündeme geldi.

Buna göre albinizmli bireylerin yüzyıllardır yaşadıkları sorunlar genel olarak görmezden gelindi, bu yüzden çeşitli ülkelerde hastalığı taşıyan kişiler, damgalanma, ayrımcılık ve şiddetle karşılaşıyor.

Albinizmli bireyler ve akrabaları, büyücülük suçlamaları ve diğer ritüel saldırılara karşı savunmasız, ayrıca tecavüz ve vücut parçalarının ticareti dahil diğer risklerle de karşı karşıya.

Bu tür suçlamaların ve saldırıların yaygın olduğu ülkelerde albinizm alanında çalışan insan hakları savunucuları da tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalabiliyor.

BM İnsan Hakları Konseyinin 52’nci Oturumunda insan hakları savunucuları, risk altındaki albinizmli bireylerin korunması, onlara karşı işlenen suçların soruşturulması ve faillerin cezasız kalma döngüsünün sona erdirilmesi için önlemler alınması yönünde çağrıda bulundu.

Bu konuda çalışmalar yürüten insan hakları savunucularını korumanın da kilit rol oynadığı ifade edilen oturumda ülkelere albinizmli bireylerin haklarını geliştirmeyi ve korumayı amaçlayan, iyi finanse edilen ulusal koruma programları geliştirmeye teşvikte bulunulması çağrısı da yapıldı.

2006’dan bu yana 30 ülkede 700 albinizmli kişiye saldırı yapıldı

BM İnsan Hakları Konseyinin Temmuz 2022’de yayımlanan “Albinizmli Bireylerin İnsan Haklarından Yararlanmaları” başlıklı raporunda özellikle albinizmli bireylere saldırıların bildirildiği ülkelerdeki korku, albinizmli kişilerin ve ailelerinin başka ülkelere veya bölgelere sığınmalarının temel motivasyonlarından biri olarak öne çıkıyor.

2006’dan bu yana 30 ülkede albinizmli bireylere yönelik 700’den fazla saldırı kaydedildi. Yetkili makamlar, bu tür suçları sistematik olarak izlemediği ve belgelemediği için bu rakamların hafife alındığı düşünülüyor.

Avrupa’da her 17 bin ila 20 bin kişiden birinde bir çeşit albinizm olduğu tahmin ediliyor

BM’nin geçen yıl Dünya Albinizm Farkındalık Günü dolayısıyla yayımladığı verilerde Kuzey Amerika ve Avrupa’da her 17 bin ila 20 bin kişiden birinde bir çeşit albinizm olduğunun tahmin edildiği bildirildi.

Albinizm, Sahra Altı Afrika’da çok daha yaygın görülüyor. Tanzanya’da 1400 kişiden birinde, Zimbabwe ve Güney Afrika’daki belirli bazı etnik gruplarda da 1000 kişiden birinde albinizm görüldüğü belirtiliyor.

Albinolar, fiziksel ve toplumsal zorluklarla da karşı karşıya

Albinizm görülme oranının daha yüksek seyretmesi ve hastalığa ilişkin toplumsal farkındalığın düşük olması nedeniyle albinizmli bireyler, en çok Afrika ülkelerinde insan hakları ihlalleriyle karşı karşıya kalıyor.

Albinizmli çocuklar, Kuzey Amerika, Avustralya ve Avrupa’da daha çok yaşıtları arasında aşağılanmaya maruz kalıyor.

Çin ve bazı Asya ülkelerinde albinizmli çocuklar, aileleri tarafından reddediliyor.

Bunun yanı sıra “beyaz” bireyler, Avrupa ve Amerika kıtasında toplumun diğer bireylerinden kolay kolay ayırt edilemezken çoğunluğun koyu renk deriye sahip olduğu Afrika kıtasında görünümlerinden dolayı daha fazla ayrımcılığa ve hatta toplumsal ve fiziksel şiddete maruz kalıyor. Genellikle mitlerin ve sapkın inanışların hedefi albinolar, “doğa üstü güçlerinin” olduğuna veya aileye “kötü talih” getirebileceklerine inanıldığı için katlediliyor